Ana Sayfa

    

17

Seni bilenler, en karanlık, en dumanlı ve en dikenli yollarda seni buldular. Akılları rehber oldu onlara ve sana inananlarla savaştılar. Ölümden çok doğmayı seçtiler ve doğurmayı. Merhametini, şefkatini ve güzel yüzünü gösterdi güneş. Kızıllığı tan yerinde ağardı medeniyetin.

Peygamberler yalancı sen’den sonra. Azizler kayıp, postunda uçan şeyhler süpürgenin ucundaki büyücü. Doğrular yalanların tozları arasında enkaz garibesi. Her yerde Şey’tan, her insan(da) kan. Hayat illüzyonist bir yanılgının pençesinde. Aydınlar, entelektüeller Kralın baş soytarısı. Tüm gerçekler süpürülmüş hasıraltına. Konuşmak ayıp, düşünmek günahsa bir ülkede, halk cehaletin şarabını içmekte, sarhoş.  Din, ayyaşların dergahındaki terennüm. Ah ne yazık ki yukarıdan gelecek kurtarıcıyı beklemekte.

 

18