Felsefe, insan olmanın, insanın kendisini yeniden yaratmasının bir kavgasıdır. Felsefe insanın kendisini, evreni, evrenin sınırlarını, yaşamın anlamını, doğumu ve ölümü, bilgiyi, doğru bilgiyi, güzeli, iyiyi, otoriteyi varlığı bilimi sorgulayarak bütün bunların doru bilgisine ulaşmaya çalışan bir etkinliktir.

Filozof da bu bilgi edinme ve doğruya ulaşma etkinliğini gerçekleştiren bilge kişidir.

Felsefe bir düşünme eylemidir:

Felsefe bir düşünme işidir. Düşünmek ise insanın duyularıyla algıladıkları, merak ettikleri, sorguladıkları olay ve olgular üzerine sistemli düşünme etkinliğidir. Her insan bu şekilde bir düşünme eylemi içinde değildir elbette. Düşünmek için düşünebilmeyi iş edinmek gerekir. Bütün filozoflar bu anlamda düşünme etkinliğini kendilerine iş edinmiş hatta yaşamını bile bu düşünme etkinliklerinden kazanmışlardır. Ancak yaşam kadar ölümleri de düşünme etkinliğinden kaynaklanan bir çok filozof vardır.

Sokrates bu konuya örnek verilecek ilk filozoftur. O düşünceleri ve doğruları uğruna ölümü bile göze almış, diğer filozoflara bu sebeple örnek olmuş aydın, cesaretli, bilge bir insandır. Dönemin siyasi otoritesini eleştirmiş, politikalarının doruluğunu sorgulamış, halkını bu konuda uyarmış ve bunun sonunda canından olmuştur. O felsefenin aynı zamanda ilk düşünce suçlusudur.

Düşünce neden suç unsurudur?

"Düşünüyorum o halde varım" Descares.

Varlık mücadelesi insanın varoluşundan beri insanın kavgası olmuş bir eylemdir. İnsan bu varoluş serüveninde kendisi için "doğru"nun  ne olduğunu merak etmiş ve "doğru biligi" yi elde etmek için savaşmak zorunda kalmıştır.

Düşünce eylemi, sadece insanın kendisiyle olan bir eylem değildir elbet. Bu eylem onun içinde bulunduğu toplumu, gelenekleri, inançları ve idari yapıyı da derinden etkileyen bir eylemdi.

Toplumlar çok yavaş çok yavaş değişebilirken insan topluma göre daha hızlı değişebilmektedir. İnsanın bu hızlı değişimi onu toplum ve değerler içinde asi kılmış ve anarşist bir yapıya itmiştir.  

FİLOZOFLAR

SOKRATES