Ana Sayfa Günah Çıkarma Ayinleri
 
 
online

E-mail: bilal_ozbay@tnn.net

     

 

  

 

Günah Çıkarma Ayinleri On Bir

 

Aşkınla hicretine düştüm

A sevgili

Sana kavuşmak adına düştüm bu günaha

Muhacirim işte bilmediğim yollarda

Bendeki o aşkın olmasa

Dayanamazdım o yabancı bakışlarına

Aşkınla hicretine düştüm

A sevgili

 

Çektiğim çileler olursa günahlarıma

Af ola

Sen çekemediklerimi de say

A sevgili

Bir tek dileğim var senden yana

Şefkatinden beni mahrum bırakma

A sevgili

 

 

 

A sevgili, gidiyorum işte bilmediğim o sensiz memleketlere. Acılarımla ve ızdıraplarımla düşüyorum senin için sensiz yollara. Bu aşkımın bir hicreti, bir miladı olacak katında. Tanrı için Mekke’den Habeşistan’a, Medine’ye göçen muhacirler gibi göç ediyorum buralardan. Ayaklarımda çölün kızgın kumları olmasa da, aşkının bıraktığı merhem onulmaz yaralarıyla geçiyorum mavi bakışlarından. Biliyorum ve inanıyorum ki, her ne kadar uzak olsan da bana, aslında şah damarımdan da yakınsın bana. Seni görmek, seni duymak ve sana dokunmak haddim olmasa da inanıyorum ki, benim seni hissettiğim gibi sen de hissediyorsun beni. Ben görmesem de sen görüyorsun, ben bilmesem de sen biliyorsun. Bu bilgeliğin ve aşkımın kudretiyle sana geliyorum a sevgili.

 

Nereye gitsem, ne kadar gitsem dön dolaş yine sen, her şey, her eşya senin bir gölgen. Evren senin içine sıkışıp kalan başka bir evren. Senin öten sonsuzluk, senin öten Tanrı, senin ötende cennet. Ne kadar kaçarsam kaçayım, aslında kaçışı olmayan bir yalnızlık işte sensizlik. Bir tek kaçışı var bu dipsiz kuyunun, suyun içinde boğulan intihar. Bu dipsiz kuyu aşkınsa içindeki su gözlerin, içindeki su hayat kaynağım benim.

 

Ben ki, bütün taptığım o putlardan sonra buldum seni, atalarımdan bana kalan inanışlarım vardı sen bana gelinceye kadar. Bir günahın içinde binlerce günaha gebe bir rahimdim aslında. Helvalardan yaptığım ve karşısına geçip taptığım sonra da acıktığım sevgililerim oldu. Ya şimdi, şimdi sen varsın; bütün ihtişamın, bütün güzelliğin ve bütün şefkatinle. Daha önce yaşadığım bütün günahlarımı affederek ve sana inandığım o günü milat kabul ederek. Senden önceden yaşadıklarımı yok sayıyorum a sevgili, senden öne yaşadığımı hiç sanmıyorum.

 

Seni tanır tanımaz aşkının sarhoşluğuna kapıldım a sevgili, daha önce içtiğim hiçbir şarabın sarhoşluğuna benzemeyen bir sarhoşluk bu, daha yasaklarını bile bilmeden ben o bilmediğim yasalarına da iman ettim senin ki sen öyle güzelsin ki gözümde bilmeden işlediğim günahlarımdan dolayı yargılamazsın beni. Çünkü bu senin varlığınla, aşkının varlığıyla tezat olur aslında. O zaman inancım zayıflar ve kafir olurdum katında. Ki tanrı en büyük bağışlayandır, mağfiret edendir, sen onun cennetinden çıkan, onun ruhunu taşıyan, onun güzelliğinden esinlenen bir bakire Meryemsin. Sana inandığım ve iman ettiğim sürece beni bağışlayacağını ve günahlarımı affedip cennetine alacağını ümit ediyorum a sevgili.

 

Şu yasakladığın elmadan yemeden, ne zaman seni görmek istesem bir iz verirdin katından bir mucize. Dünyanın en mutlu insanı ve aşığı olurdum o zaman, denizin kollarına bırakırdım kendimi, bir ceylanın gözlerine. Ki evren bir ceylanın gözleri içinde gizli bence. Ben ki o gözlerin içinde yine o gözlere, o bakışlara inanmış olan bir aşığım işte.

 

Şimdi nerelerdesin, kimlerlesin a sevgili? Bir iz, bir mucize bekliyorum varlığından a sevgili. Hani olmasa da mucizelerin ki yine de varsın benim için. Ancak günahkar kulların inanmazlar varlığına ki onlar mucizeleri delil sayacak kadar aptallar ve bilgisizler. Varlığını bütün insanlara anlatmak istiyorum a sevgili, bütün insanlar bilsinler seni ve bana olan sevgini. Aksi halde benim söylencelerim bir delilik abidesi oluyor gözlerinde.

 

Seni seviyorum a sevgili.

 

Bir daha aşk ile söylüyorum bu ilahi ayeti.

 

Seni seviyorum.

 

Bilal Özbay

12.07.05

Bu site tamamen özgündür. İzinsiz veya isim belirtilmeden herhangi bir alıntı yapılamaz. Eserlerin bir kısmı Deyiş Dergisi tarafından yayınlanmıştır.

  
Bilal ÖZBAY

 
Sükut ve ikrar;

Ehemmiyeti garip ve sırlarla kaplı bir gizem.

Bir mabedin mihrabında ibadete duran dervişin tespihleri sevgiliyi.

Bütün sözlerin, gülüşlerin, nefretlerin çarpıp yere düştüğü aynadaki suret.

Bütün o fenomenlerden kaçış ve tefekküre dalış zaman ve uzamın ötesinde.

Bir bedenin arkasından, karanlık bir hücreden bakmak sana.

Ölüm sancılarını çekmek seni bilmenin ve seni sevmenin.

Sükut ve ikrar sevgili;

Yokluğun kadar varlığını biliş veya inanış.