Günah Çıkarma ayinleri 7
Ben olmalıydım sana bakan
Bir çift maviyle rüyaya dalan
Karışmalıyım diyorum kokuna
Bütün renklerine
Sana bakan ben olmalıyım seda
Olmamak an meselesi
Bu içtiğim son sigaram
Kaybolmak işte seninle
İki sıkımlık kurşun tetikte
Olmamak an meselesi seda
13.06.05
Ey sevgili,
sevgili olmayınca aşık sallanacak salıncak arar darağacında, yaşamak en büyük
lüksü olur kuytu bir mezarda. Adı belli değil, şanı, şekli belli değil, doğumu
veya ölümü belli değil, kimsesizler mezarlığıdır onun yeri. Sensizliğin ardından
gelen intiharın azapları vardır artık, bir duaya muhtaçtır affına, sen de
olmazsan kimseler gelmez başına. Ölümcül bir unutuştur bu, günahkâr bir ruhu
ateşlere atıp yok saymaktır adını.
Merhametsiz bir
tanrı olur mu kul için, ya aşığının tövbelerini kabul etmesini bekleyen,
acılarına medet olmayan bir sevgili olur mu? Olmadı hiç, olmayacak da, var
oluşumuzun doğasına aykırı bu, ne tanrı ne de sevgili, ne de tanrı ne de sen
kayıtsız kalamaz hiçbir zaman yakarışlarına aşığın. Ki, duymuyorsa artık
kulaklar, ne tanrı vardır ne de sevgili, boş kalmıştır aşığın göğe kalkan nur
elleri. Olsun aşık, aşkını yaşar yine de, olsanız da olmasanız da, ancak olmuyor
işte, tanrı da var, sen de. İnkârı mümkün olmayan iki varlık, seni inkâr etmem
için önce kendimi inkâr etmem gerekir. Biliyorum ki oradasın işte. İnanıyorum
ki, bütün bu deyişlerime karşı kayıtsız değilsin ki; beni sen var ettiysen, bu
kalbimin içine aşk-ı can-ı sen koyduysan, gözlerimin içine bakıp beni sevdiğini
söylediysen beni ve acılarımı duymalısın, duymuyorsan ki bu imkânsız ben de hiç
var olmadım, bütün bu yaşadıklarım bir yanılsama, bir sanrı.
Ey sevdiğim,
eğer seni sevişlerim bir delilikse, seninle yaşadıklarım bir sanrı ise, bu
yaşadıklarım aşkından divane olmuş bir aşığın, bir meczubun sayıklamalarıdır.
Ben ne meczuplar bilirim ki, onlar çoğu akıllılara göre daha masumdur, daha ak
ve paktır. Cehennemi bile görmeden cennete gidecek kadar tanrının eteklerindeki
melekleridir. Bütün akıllarını yitirmişlerdir ama kalpleriyle yaşamaya devam
ederler. Bu yüzden onların bütün davranışları biz akıllı (sandığımız) insanlara
anormal gelir.
Benim seni
kazanmak ve sevgini hak etmek adına yaptıklarım da sana delilik geliyor
biliyorum, senin istemediğin birçok şey yaptım ve sen benden uzaklaştıkça ve
benim deyişlerimi duymazlıktan geldikçe bu deli yürek daha da delirecek. Seni ve
beni belki daha da üzecek. Deliriyorum sevdiğim, daha da delirmeden tut
ellerimden, sevgine ve şefkatine olan ihtiyacımdan başka bir şey değil bu. Sen
duymazsan bütün dünya duyacak, bütün insanlar, cinler ve melekler de duyacak
feryatlarımı, canlılar gibi ölüler de duyacak. Sen şimdi kimse duymasın
istiyorsun, sen şimdi beni de duymak istemiyorsun. Beni duyacak olan her varlığa
fısıldayacağım bu aşkı. Deliyim ben, daha da delireceğim aşkından, inanılmaz
şeyler yapacağım ve buna ben bile inanmayacağım, sadece duyulmak ve anlaşılmak
istiyorum, sen beni duymadıkça ve anlamadıkça. Beni duyacak kullara
sesleniyorum, belki onlar anlayacaklar beni senin yerine. Ancak inan sevdiğim bu
bile merhem olmayacak senin açtığın yaralara.
Ey sevgili,
senin için bütün bu çırpınışlarım, çabalarım bir delilikse kapat beni bir
mahzene, yok eğer bir sayıklama değilse bu deyişlerim, haykır adımı adınla.
Adımı adınla an.
Hatırlar mısın?
Bir nisan günüydü, aşkından dolayı yanıyordun ve öylesine yanıyordun ki, seninle
olan her şeyi de yakıyordun. Ölüyorum diyordun aşkından, ağlıyordun, krizlere
giriyordun, sabahlara dek uyuyamıyordun acıdan, bir damla su istiyordun ölmeden
önce benden. Herkes yanındaydı oysa, kimse sana bir damla hayat suyu vermemişti
sen bana yalvarıyordun, oysa ben o kadar uzaktım ki sana, tanrının bütün
kurallarını çiğnemem gerekirdi, cennetten kovulacağımı bile bile o yasak
meyveden yemeliydim sana gelmek için. Yalvarıyordun ve medet ey sevgili
diyordun. Öyle bir bakışın ve sedan vardı ki yalvarırken tanrının yasaklarını
çiğneyip geldim sana.
Bir tutam
pamuktan su damıtarak dudaklarımdan hasretini söndürmüştüm senin, sen hayata
dönerken ben cennetten kovulmuştum şeytanla beraber. Gözüm görmedi inan, sen
cennetini vaat ettikten sonra bana, gül bahçelerin vardı, çilek bahçelerin,
masmavi bakan bir gök yüzün, insanı mutlu kılan sıcaklığın. Üzülme ey sevgili
dedin eğer seversen beni aşk ile tanrı affedecektir ikimizi de. İnan bana dedin
ve inandım. Senden başka her şeyden geçtim işte senin için, onurumu, şerefimi,
ailemi ve daha her şeyi geçtim sana gelmek için. Ağlıyorum burada işte…
Çok geçmemişti
henüz, bu aşk muştusuyla sarhoşken ben, elçilerin geldi bana ve o gitti dediler,
neden, niçin ve bensiz dedim. Dediler ki değmezmişsin. Anladım dedim. Anladım ki
aldandım. Öyle aldandım ki, bütün doğrularımı ve inançlarımı yitirdim. Yittim
yokluğunda. Sen giderken sadece kendini götürmedin sevgili, benim cesedimi de
götürdün, bilmediğim hangi kuytulara attın onu, aklımı kime verdin, ruhumu kime
sattın, neden bendim, neden bana gelmiştin, şimdi neden gidiyorsun nedensiz.
Unut diyorsun
her şeyi, unut demek öldürmek değil midir? Oysa unutmak isterdim sen isteyince
yine de, ancak unutmak ölmek değil midir ey sevgili. Çıplak kaldığını
anladığında Adem nasıl utanç içinde kaldıysa ve şeytana lanet okuduysa ben de o
kadar utanç duyuyorum ve lanet ediyorum binlerce kez şeytana. Bana bakıp
gülüşlerinden nefret ediyorum. İçine düştüğüm bu acizlikten nefret ediyorum,
ancak acizlik de bir kulluk değil midir ey sevgili? Tanrıcılık oynamıyorum senin
gibi, ben acizane bitap düşmüş ve günahlarından dolayı, pişmanlık duyan,
sevgilinin merhametinden ve şefkatinden medet uman günahkar bir kulum.
Sana yaşam
verdim varlığımla ey sevgili, seni girdiğin zindanlardan kurtardım. Öğrendim ki
çok vefalısın; sen yokluğunla zindanlara sokup ölüme terk ettin unutuşunla beni.
Kaderim buysa sabır edeceğim ve artık tanrıdan bir şefkat, merhamet dileyeceğim.
Bütün günahlarım için, sana inandığım için, şeytana uyduğum için…
Şimdi en küçük
ölüme atıyorum kendimi, uykuya, ağlamadan uyuyabilirsem, acılarım dinecek az da
olsa. Yine de nereye gitsem sen, nereye kaçsam yine sen, kaçmayıp şurada dursam
sen. İlle de sen, ille de sen…
Bütün
günahlarımın affı ve mağfireti için…Amin
14.06.05
Saat sabaha
doğru 00:03
|