Ana Sayfa  | Öykü Kapak

 
 
 

     

 

  
Yarım kalan bir aşka dair

 

Al ruhumdan bu canımı, vakti geldiyse ayrılığın

Ölümse istenen, ağır gelir can yolcuya

Merhamet etmek yakışır sevgiliye

Bir rızan yeterdi oysa katından

“Aşk iki ucu keskin bir bıçak, hangi ucundan tutarsan tut kanayacak.”

Bütün’ü aldı ellerinin arasına, tezgahın üzerine güzelce koydu, yanına ekmek bıçağını alıp bıraktı. Sigarasını yakıp karşısına geçti, uzun uzun bütüne baktı, tütünün dumanını ciğerlerine kadar çekip yavaşça bıraktı. Kalktı bütünü parçalara ayırdı. Her bir parçayı pirinç ayıklar gibi ayıkladı ve tekrar yan yana getirmeye çalıştı. Olmadı, olmuyordu ve olmayacaktı. Bütün parçalarından her zaman daha fazlaydı ve bütün parçaları bir araya getirsen bir bütün yapmayacaktı.

Parçalar bir bütün yapmayınca hiddetlendi ve kızardı. Kızdıkça ekmek bıçağını daha çok salladı parçalara, soktu, batırdı, kesti. Lime lime etti, her şey ufalandı.

Bütün parçaları toplayıp kendine gelmek isterken parçalar bütünden inadına kaçıyorlardı. Kolları, bacakları, elleri parmakları, sağa sola düştü, başı öne eğildi. Parçalar bütün olmayınca her parçayı bir bütün olarak görmeye başladı. Sonra kafasını kesip kulakları ayırdı, beyni ikiye bölüp tezgahın üzerine koydu. Düşünen beyin dedi, düşün bakalım. Konuşan dil dedi konuş bakalım, işiten dil dedi duy bakalım, gören göz dedi gör bakalım. Ne görebildi, ne duyabildi, ne düşüne bildi ne de konuşabildi.

Daha da çok sinirlendi o. Ekmek bıçağını alıp kalbi göğsünden çekip aldı. Sev bakalım dedi, sevmedi.

Kanadı sadece, kanadı ve durdu. Eline aldı, avuçladı, bir parça et. Nasıl sevebilirdi, bir parça eti de lime lime etti, madem sevmeyecekti.

Sevmeyecekti de, neden bu kalpti.

Katil dedi ekmek bıçağına. Öldürdün. Yine öldür.

Ekmek bıçağını aldı kalbinin tam ortasına yasladı. Kendini yere attı. Ekmek bıçağı göğüs kafesini yarıp kalbin içinden geçip sırtından çıktı. Ölüyordu. Ölmeliydi. Öldü.

Bilal Özbay

29.03.05

Bu site tamamen özgündür. İzinsiz veya isim belirtilmeden herhangi bir alıntı yapılamaz. Eserlerin bir kısmı Deyiş Dergisi tarafından yayınlanmıştır.

  
Bilal ÖZBAY

 

Yarım kalan aşklar vardır, henüz bitmemiş, fakat bitirmekten başka çaresi olmayan aşklar.

Bu genelde sizden kaynaklanmaz, biri diğerine gelir ve ansızın bitti deyiverir.

bazen bir elçiyle, bazen bir mektupla, bazen bir mesajla.

ama en asil ve erdemli olanı yüz yüze gelip konuşarak bitirilenlerdir. 

Bu bitti deyişi, aslında mitolojik ir hançerdir diğeri için. biter de hemen, sen görmek istersin o görünmez olur, sen söylemek, konuşmak istersin o duymaz olur.

Çare olmaz artık yalvarışlar ya ölmek istersin ya da öldürmek.

bir ilişkinin bitişi bir kere düşerse dile, o ilişki itmiştir artı sen ne desende.