Daktilo
Yabancı bir dilde konuşmak gibidir önce yazmak
Önce bir parmakla, sonra
iki, üç dört,
Hepsine birden basmak gelir
içinden tuşlara
Basarsın da tutamazsın
kendini
Bir de bakmışsın ki bir
sürü harf yan yana
Anlamsız ve kuru
Aynı yatağa düşmüş yabancı
iki ten gibi
İçimde manasız bir
günahkarlık korkusu
Anlamsız vicdan sekmeleri
Bir sevgilinin kalbini
kırmak gibi acı
Ya da bir ney’in boğazından
çıkan son nefes
Sırf sana inat olsun diye
yazmadım adını
Soyadın da senin olsun
benim ki ağır gelir sana
bilal özbay |